Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu’nun 69. Oturumu (CSW69), Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun uygulanmasının 30. Yıldönümü ve 23. Özel Genel Kurul Oturumu çıktılarının gözden geçirilmesi ve değerlendirilmesi temasıyla 10–21 Mart 2025 tarihleri arasında New York’ta gerçekleşti.
Kadının Statüsü Komisyonu (CSW), 1946 yılında kurulan ve BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi (ECOSOC) bünyesinde faaliyet gösteren, kadınların ve kız çocuklarının haklarını ilerletmekle yetkili ana BM organıdır. Kadının statüsü komisyonu Kadınların politik, ekonomik ve sosyal haklarının küresel ölçekte tartışıldığı, yeni yol haritalarının çizildiği bir önemli bir platformdur.
2025 yılı, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun 30. yıl dönümüne denk gelmektedir. Bu nedenle CSW69, “Beijing+30” olarak anılan tarihi bir gözden geçirme sürecine ev sahipliği yapmıştır.
Toplantılarda, 1995’ten bu yana kaydedilen ilerleme ve karşılaşılan zorluklar değerlendirilmiş, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerine katkısı tartışılmıştır.
Alınan kararlar, BM Ekonomik ve Sosyal Konseyi’ne (ECOSOC) sunularak resmi takibe alınır. Sivil toplumun katkısı bu süreçte çok değerlidir. Bu nedenle sendikalar, kadın örgütleri ve insan hakları savunucuları etkin şekilde yer alır.
Kadının statüsü Komisyonu 69. oturumuna BM üyesi devletlerin delegasyonları, Birleşmiş Milletler kurumları, ECOSOC’a akredite sivil toplum kuruluşları (sendikalar, kadın örgütleri, dernekler) Akademisyenler, uzmanlar ve aktivistlerden oluşan 5000’den fazla kişi katıldı. Öz İplik İş Sendikası, bu önemli toplantıda Türkiye’yi gururla temsil etti.
Sendikamızın Uluslararası İlişkiler Sekreteri ve Kadın Komitesi Başkanı Fulya Pınar Özcan toplantıya 13-21 Mart 2025 tarihlerinde katılarak, iki ayrı üst düzey yan etkinlikte konuşmacı olarak yer aldı.
Öz İplik İş, Bu Küresel Platformda Düzenlenen İki Üst Düzey Yan Etkinlikte Güçlü Bir Şekilde Temsil Edildi
14 Mart 2025 tarihinde New York’ta BM genel merkezinde IndustriALL Küresel Sendikası tarafından organize edilen “Tekstil ve Hazır Giyim Sektöründe Kadın İşçilere Bağlayıcı Anlaşmalar Yoluyla Çözüm” başlıklı oturumda, Fulya Pınar Özcan konuşmacı olarak katılarak, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektöründeki kadın işçilerin yaşadığı sorunları uluslararası alanda dile getirdi.
IndustriALL Tekstil Direktörü Christina Hajagos-Clausen moderatörlüğünde yönetilen panelde Özcan, tekstil sektöründe kadın işçilerin yaşadığı zorlukları ve sendikamızın H&M ve Inditex ile yürüttüğü başarılı uygulamaları, cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik yürüttüğümüz örnek çalışmaları uluslararası katılımcılarla paylaştı. Konuşmasında, gönüllü kurumsal taahhütlerin yetersizliğine ve bağlayıcı çerçeve anlaşmaların işçi haklarını korumadaki etkin rolüne dikkat çekti.
Küresel tedarik zincirlerinde çalışan kadınların artık daha fazla bekleyemeyeceğini söyleyen Özcan, Bağlayıcı anlaşmalar, adaletli ve onurlu bir çalışma yaşamı için yeni standart olmalıdır dedi.
Bangladeş’ten Sommilito Garments Sramik Federasyonu Başkanı Nazma Akter da panelist olarak katkı sundu; Akter’in konuşması Asya’daki kadın işçilerin yaşadığı zorluklara ve küresel dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonunu (ITUC) Temsilen ILO 190 Sayılı Sözleşmesi ve Pekin+30: Toplumsal Cinsiyet İle Emek Arasında Köprü Kurmak Başlıklı Panelde Konuşmacı Olarak Deneyimlerimizi Paylaştık
İkinci panel, ITUC, Küresel İşçi Adaleti, WRC gibi örgütlerin içerisinde bulunduğu ILO 190 Görev Gücü tarafından 18 Mart 2025 tarihinde düzenlendi. “ILO’nun 190 Sayılı Sözleşmesi ve Pekin+30: Toplumsal Cinsiyet ile Emek Arasında Köprü Kurmak” başlıklı etkinlikte ITUC’u temsilen yaptığı konuşmada Özcan, Türkiye’nin henüz ILO 190 sayılı sözleşmeyi onaylamamış olmasına rağmen Öz İplik İş Sendikası’nın şiddetsiz işyerleri yaratma yolunda öncü uygulamalar yürüttüğünü aktardı. Kadın liderlik programları, erkek işçilere yönelik eşitlik eğitimleri ve toplu iş sözleşmelerine toplumsal cinsiyet eşitliğini entegre eden sendika modelimizin örnek niteliğini vurguladı. Konfederasyonumuz Hak-İş’in TİS maddeleri hazırladığını ve ITUC üyesi ülkelerdeki ILO190 sayılı sözleşmesinin uygulanmasına yönelik yapılan çalışmaları anlatan Özcan, ITUC’ün bu konudaki kampanya ve çalışmalarını detaylandırdı.
Konuşmasında, sendika yapılarında toplumsal cinsiyet eşitliğinin kurumsallaşmasının önemine dikkat çekti ve Öz İplik İş’in bu alandaki çok yönlü yaklaşımını aktardı. Bu yaklaşım arasında kadın işçiler için liderlik eğitim programları, erkeklere yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği ve iş-yaşam dengesi eğitimleri, erkek üyelerin toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle mücadelede aktif müttefik olarak sürece dahil edilmesi gibi uygulamalar yer alıyor. Cinsiyete dayalı şiddet ve tacizin artık sendikamızda marjinal bir konu değil, toplu iş sözleşmelerinden işyeri politikalarına kadar her alanda merkeze alınmış temel bir işçi hakkı olduğu vurguladı.
Birçok paralel ve yan etkinliğe katılarak toplantıları aktif şekilde takip eden Özcan aynı zamanda yürütülen müzakerelere katılarak sendikal taleplerin belgelere entegre edilmesi için katkı verdi. New York’ta bulunduğu sürece İkili görüşmeler gerçekleştiren Özcan kadın işçilerin güçlendirilmesi için çeşitli girişimlerde bulundu
CSW69 kapsamında Türkiye’nin sunduğu Pekin+30 Ulusal Gözden Geçirme Raporunda, son beş yılda kadınların güçlenmesi adına gerçekleştirilen adımlardan bazılarına şu şekilde yer verildi
-
Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele 4. Ulusal Eylem Planı (2021–2025) uygulamaya alındı.
-
Kadının Güçlenmesi Strateji Belgesi ve Eylem Planı (2024–2028) kabul edildi.
-
Kadın istihdamını destekleyen çok sayıda proje hayata geçirildi:
-
Kadın Kooperatifleri Güçlendirme Projesi,
-
Genç Kadınlar Geleceğini Kuruyor Projesi,
-
Mühendis Kızlar,
-
Kadın Girişimciliği Destek Programları,
-
Deprem bölgelerinde kadınlara yönelik yeniden entegrasyon çalışmaları.
2024 itibarıyla Türkiye'de kadınların iş gücüne katılım oranı %36,4, istihdam oranı ise %32 olarak gerçekleşti.
Türkiye, OECD’nin 2023 Raporu’na göre, cinsiyete duyarlı bütçeleme (GRB) uygulamasını yürüten 23 ülke arasında yer aldı.
Öz İplik İş olarak, küresel markalarla bağlayıcı çerçeve anlaşmalarımızı genişletmeye, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı sendikal programlarımızı büyütmeye, sosyal diyalog mekanizmalarımızı güçlendirmeye ve Türkiye’de ILO 190 Sözleşmesi’nin onaylanması yönündeki savunuculuk çalışmalarımızı devam ettirme kararlılığımız devam edecek. Hedefimiz, kadın işçilerin güçlendirildiği, saygı gördüğü ve güvenli çalışma koşullarına sahip olduğu bir geleceği inşa etmektir.