Sendikamız Uluslararası İlişkiler Sekreteri ve Kadın Komitesi Başkanı Fulya Pınar Özcan Konfederasyonumuz HAK-İŞ adına Avustralya'nın Melborne şehrinde yapılan Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu'nun (ITUC) 5. Dünya Kongresine katıldı.
Kongrede konuşan Özcan, şunları kaydetti:
“Bugün Türkiye'den 760 binden fazla işçiyi temsilen HAK–İŞ Konfederasyonu adına sizlere hitap etmekten onur duyuyorum.Konuşmama, işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin ILO sözleşmesi 190'ın onaylanmasından dolayı üye kuruluşlara öncülük ettikleri ve üyeleri teşvik ettikleri için ITUC ve ITUC-AP'ye teşekkür ederek başlamak istiyorum.
HAK-İŞ'in Türkiye'de işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesinde öncü rol oynadığının da altını çizmek isterim. HAK-İŞ olarak insan onuruna dayalı bir çalışma kültürünün öneminin çok iyi farkındayız ve herkesin şiddet ve tacizden uzak bir çalışma hayatına sahip olması gerektiğine inanıyoruz. Bu doğrultuda HAK-İŞ, Türkiye'de şiddet ve tacizin önlenmesi için karşılıklı saygı ve insan onuruna dayalı bir çalışma ortamının oluşturulması yolunda önemli bir adım atmıştır.
HAK-İŞ Konfederasyonu ve konfederasyona bağlı sendikaların “işyerlerinde Şiddete Sıfır Tolerans” politika belgesini benimseyerek imzaladığını ve ILO sözleşmesinin onaylanması için ILO C190 ve R206 doğrultusunda tedbirleri uygulamaya başladığını paylaşmaktan memnuniyet duyarız. ILO tarihinde belki de ilk kez bir sözleşme ve tavsiyeler onaylanmadan uygulanmaya başlanmıştır. Çalışma barışının sağlanması ve şiddetin sıfıra indirilmesi ancak güçlü ve köklü bir sosyal diyalogla sağlanabilir.
Bu bilinçle HAK-İŞ, işyerlerinde şiddet ve tacizin önlenmesine yönelik Toplu İş Sözleşmesi hükümlerini hazırlayarak Türkiye'deki örnek girişimlerden biri haline getirmiştir. Taslak hükümlerde, işle ilgili her türlü şiddet ve tacizi işyerinde şiddet olarak tanımladık. İşyerinde şiddet ve taciz algısını düzenli olarak incelemek için önleyici ve sürdürülebilir önlemler geliştirdik. Çalışma hayatında şiddet ve tacizi izleyecek ve önleyecek şikâyet mekanizmaları ve komitelerin temelini oluşturuyoruz.
Güçlü Toplu İş Sözleşmelerine imza atarak, işyerinde şiddet ve tacize ilişkin verileri hazırlamayı ve erişilebilir formatlarda rehberlik, eğitim ve bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. HAK-İŞ olarak harekete geçerek, model alınabilecek daha iyi ve güvenli çalışma koşullarını sağladık. Örgütlenme, iyi kurulmuş sosyal diyalog, bilinçlendirme, eğitim, koçluk, daha fazla kadını Toplu İş Sözleşmelerine dahil etmek, güçlü izleme ve şikayet mekanizmaları kurmak, sendikalar aracılığıyla işyeri düzeyinde kadın komiteleri oluşturmak, küresel çerçeve sözleşmelerini güçlendirmek, işyerlerinde aldığımız diğer önemli uygulamalardandır.
Kadına yönelik şiddeti sona erdirmeye yönelik yatırımlar, yalnızca katlanılmaz acıları sona erdirmekle kalmaz aynı zamanda daha demokratik ve insan haklarına dayalı bir dünya yaratarak milyarlarca insanı kurtarır. HAK-İŞ, büyümeye devam ettikçe ufkun ötesini görmeye ve sorumluluk almaya hazırdır.
Şiddet ve tacizin sıfır olması için yapılacak çok şey olduğunu biliyoruz. Ancak bu hedeflere ulaşmak için zorluklarla ve sorunlarla mücadele etmeye hazırız. En büyük bedeli her zaman emekçilerin ve kadınların ödediğini asla unutmamalıyız. ITUC ve ITUC AP'nin dayanışması ve katkılarıyla Türkiye'de ve dünyada hak ve özgürlükler için sendikal mücadelemizi sürdüreceğiz.
Bu vesileyle tüm ülkeleri ve Türkiye'yi ILO’nun C190 sayılı sözleşmesini onaylamaya davet etmek istiyoruz. Ayrıca ITUC ülkelerimizde şiddet ve tacizin önlenmesi alanındaki olumlu gelişmeleri teşvik etmeye devam etmeli ve tüm ülkeleri ILO Sözleşmesi C190'ı onaylamaya çağırmalıdır. Yeni bir sosyal sözleşme ancak birlik, beraberlik ve sürdürülebilirlik ile sağlanabilir. ITUC AP'nin küresel koordinasyonu ve ilham sağlayacak rehberliği ve liderliğinde dayanışmamızın devam edeceğine inanıyoruz."