ÖZ İPLİK İŞ SENDİKASI ŞİDDET VE TACİZİN ÖNLENMESİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR || Öz İplik İş Sendikası Öz İplik İş Sendikası

ÖZ İPLİK İŞ SENDİKASI ŞİDDET VE TACİZİN ÖNLENMESİ İÇİN MÜCADELE EDİYOR


İş Yerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi Sosyal Diyalog Platform Toplantısı Gerçekleşti


Sendikamız Öz İplik İş tarafından yürütülen, Norveç Büyükelçiliği tarafından finanse edilen “İş Yerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi” Sosyal Diyalog Platform Toplantısı, 26 Kasım 2021 tarihinde Grand Ankara Hotel’de gerçekleşti.

İşçi, işveren, sivil toplum kuruluşları, devlet kurumları, akademisyenler, diyanet işleri, Birleşmiş milletlere bağlı uluslararası kuruluşlar, Öz İplik İş Sendikası yöneticilerinin, kadın komitesi üyelerinin ve sendika uzmanlarının, konuyla yakından ilgili tüm tarafların dâhil olduğu toplantıda Genel Başkanımız Rafi AY, HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder, ILO Türkiye Ofisi Direktörü Numan Özcan, Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü, IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan, Industriall Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle birer açılış konuşması yaptılar.

Toplantı proje Koordinatörümüz Pınar Özcan’ın proje takdimi ve kısa film gösterimiyle başladı. Özcan konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

“Norveç Büyükelçiliği tarafından finanse edilen, Sendikamız Öz İplik-İş tarafından Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu İşbirliğinde yürütülen “İş Yerinde Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Projesi” kapsamında geçekleştirdiğimiz Sosyal Diyalog platform toplantısına hoş geldiniz.

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü” vesilesiyle ikincisini gerçekleştirebiliyor olmaktan büyük memnuniyet duyduğumuz platform toplantımızın önemli kararlar alınmasına vesile olmasını diliyorum.

Neredeyse tam 2 yıl önce 13 Aralık 2019 tarihinde yine aynı otelde sosyal diyalog platformumuzun değerli üyeleriyle bir araya gelmiş ve acil eylem planını sizlerin de katkısıyla oluşturmuştuk.

O günkü dünyayla bugünkü dünya çok farklı. Pandemiyle birlikte insan haklarının en temel unsuru olan, maddi ve manevi bütünlük hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği hakkı, ifade özgürlüğü, eğitim hakkı, çalışma hakkı kadına yönelik şiddetin daha da artarak devam etmesiyle ihlal edilmeye ve sessiz bir çığlık olarak her geçen gün yankı bulmayı bugün de sürdürüyor.

25 Kasım’da birçok kurum ve kuruluş “Kadına yönelik şiddete dur de sloganıyla günün anlam ve önemine atıfta bulunmaya çalışıyor. Özellikle evde ve işyerlerinde şiddet ve tacizin her türüyle karşı karşıya kalan kadınlara uygulanan şiddetin yalnızca dur demekle bitmeyeceği bilinciyle hareket ederek 2 yıl önce biz İşyerinde kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için önemli bir girişim başlattık.

Sendikamız bu projeden önce ve bu projeyle birlikte kadına yönelik şiddeti durdurmak için öncelikle toplumsal cinsiyet eşitliğini yaygınlaştırmak, iş ve aile yaşamının uyumlaştırmak, erkekleri eğitimin bir parçası haline getirerek şiddetten uzak bir aile yapısı oluşturmak için çeşitli önemli projeleri hayata geçirmiştir.

Hiç şüphesiz cinsiyet eşitliğini sağlanmanın ve şiddetten arındırılmış bir toplumun en önemli gereksinimi kadınlarla birlikte erkeklerin de sürece dahil edilmesidir.

Çalışma yaşamında kadınlara yönelik şiddet ve tacizin iş yerinde kadınlar ile erkekler arasında yarattığı eşitsizlik, kadınların çalışma hayatına girmesine engel teşkil etmesi ve kariyerlerini geliştirmelerini engellemesi bununla birlikte ekonomik ve insan kaynağı bakımından maliyet ve motivasyon kaybı yaşatması ve toplumun çalışan kesimini derinden etkilemesinden hareketle sendikamız ‘İşyerinde Kadına Yönelik Taciz ve Şiddetin Önlenmesi’ Projesi’ni yürütmeye başlamıştır.

Kadınlara ve tüm çalışan kesime yönelik gerçekleşebilecek fiziksel, psikolojik, cinsel veya ekonomik olarak zarar veren tüm eylemlerin ortadan kaldırılmasını hedeflediğimiz projemiz eğitim çalışmaları ve takip eden faaliyetleriyle çalışma ortamına ve çalışanlara katkı sağlamaya devam etmektedir.”

Genel Başkanımız Rafi AY konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

Öz İplik İş Sendikası olarak Kadına Yönelik Şiddet ve Tacizin Önlenmesi için var gücümüzle çabalıyoruz. Çünkü biz yaşanabilir bir dünyanın davacısı ve taşıyıcısıyız. Bu dava; insanca yaşam, tüm canlılara saygı, adil ücret, sıfır şiddet, temiz üretim, temiz çevre, sevgi, hukukun üstünlüğü gibi konular üzerine kuruludur. Şiddet konusundaki hassasiyetimiz de bundandır.

Şiddet en başta kadın olmak üzere hiçbir kimseye, canlıya, doğaya, eşyaya uygulanamaz, uygulanmamalıdır. Sendikamız dünden bugüne şiddetin her türlüsüyle mücadeleyi kendine görev bilmiştir.

Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in kadın çalışmalarına verdiği önem doğrultusunda, toplumda yaşanan her türlü şiddet ve tacizin önlenmesi için elimizi taşın altına koyuyor ve mücadele ediyoruz.

Şiddetle mücadele kapsamında Öz İplik İş Sendikası olarak;

  • 2017 yılında IndustriALL Küresel Sendika’nın başlattığı “Sendikalar Kadına Şiddete Hayır diyor!” taahhütnamesini imzaladık. İmzaladığımız taahhütnameyle kamuoyuna açık bir karşı duruş sergiledik.
  • İmzaladığımız toplu iş sözleşmelerinde mahkeme kararıyla kadına şiddet uyguladığı belirlenen üyelerin sendika ve işyeri kurullarında görev alamayacağına yönelik bir ibare ekledik.
  • Sendikamızın örgütlü olduğu işyerlerinde Sıfır Şiddet Prensibi uyguluyoruz. Şiddet ve tacizin sona ermesi için eğitimler veriyoruz.
  • Küresel markalara üretim yapan örgütlü olduğumuz işyerlerinde uyguladığımız sıfır şiddet projesiyle insan onuruna yaraşır bir iş ortamı sağlanmasına vesile olduk.
  • 2019 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından kabul edilen 190 sayılı Sözleşmenin, Türkiye tarafından kabul edilmesi için bir sosyal diyalog platformu oluşturmuş ilk ve tek sendikayız

Bizler tüm bu adımlarla; genel olarak toplumsal yaşamda ve işyerinde şiddeti önlemeye yönelik farkındalığı arttırmak istiyoruz. Geçmiş deneyimlerimiz sosyal diyalog kanallarının, sorunların çözümü ve politika oluşturulması noktasında oldukça önemli olduğunu gösterdi. Dolayısıyla bu sosyal diyalog platformu çok kıymetli. Aramızda bulunan tüm sosyal tarafların sürece olan katkılarının büyük olacağına inanıyorum.

Şiddeti önlemek; Belki de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasından geçiyor. Şiddetin cezasız kalmaması için hukuki düzenlemelerin yapılmasından geçiyor. Çocukların doğru yetiştirilmesinden geçiyor. Dilimizi kadını aşağılayan ifadelerden arındırmaktan geçiyor.

Sonuç olarak; Kadına yönelik şiddet, temel hakların ve özgürlüklerin ihlalidir. Biliyoruz ki, Kadına yönelen şiddeti bir günde önleyemeyeceğiz. Belki yıllarca çaba sarfedeceğiz, çalışacağız. Ama vazgeçmeyeceğiz. Ülkemizin işyerinde şiddet ve tacizin sona erdirilmesi için ILO sözleşmesini onaylayan ülkelerden birisi olması en büyük temennimizdir. 

Konfederasyonumuz HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

Öz İplik İş Sendikamız tarafından bizleri son derece heyecanlandıran ve gururlandıran bu toplantıda bulunmak HAK-İŞ adına bu güzel tablonun içinde yer almaktan dolayı son derece mutluyuz.

Burada hepimizi ilgilendiren bir kon, bir amaç etrafında bu toplantıda bir araya gelmesi büyük şansımız. Kadına yönelik şiddet ve tacizin önüne geçilmesi anlamında esasında toplumda geniş ve ortak bir anlayışımız var.

Türkiye son 20 yıl içinde kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi için kadınlara yönelik çok önemli düzenlemeler yapıldı ve bu konunun hakkını teslim etmemiz gerekiyor. Bunun daha ilerisi olabilir mi, elbette olabilir. HAK-İŞ Konfederasyonu olarak kadına yönelik şiddet ve mücadele konusunun sadece mevzuat sorunu olmadığını, aynı zamanda bunun bir zihniyet sorunu olduğunu da görüyor ve düşünüyoruz.

Her ne kadar kadına yönelik şiddetle ilgili sıfır toleransı savunsak ve bu kapsamda hareket etsek de, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması konusunda zihniyet dönüşümü gerçekleştiremezsek, şiddeti sıfıra indiremeyeceğimizi biliyoruz.

HAK-İŞ olarak, meselenin bu boyutta tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Şiddet, sadece ülkemizi değil, tüm ülkemizi ilgilendiren bir sorun. Medeniyet değerlerimiz, kültürlerimiz, farklı olsa da ‘şiddet’ tüm ülkelerde aynıdır. Türkiye’deki şiddeti, kültürel değerlerimizle bağdaştırmaya çalışanlar Türkiye’ye haksızlık etmiş olur.

Konfederasyonumuz HAK-İŞ’in her konuda öncü ve örnek çalışmaları olduğu gibi bu konuda da öncü çalışmalar yapıyoruz. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 81 ilde teşkilatımıza mensup kadın sendikacılarımız alanlarda görünür şekilde kadına yönelik şiddetin son bulması için etkinlik gerçekleştirdiler. Bu bizim için çok önemli ve anlamlıdır. Etkinliğe katılan teşkilat mensuplarımızın hepsi teşkilatımızda örgütlü kadınlardan oluşmaktadır.

Biz HAK-İŞ olarak yaptığımız çalışmaları kamuoyuna görsel malzeme olsun diye değil, sorun çözümüne yönelik farkındalık oluşturmak için hassasiyetle yapıyoruz.

Aile içi şiddet konusunda mevzuatımızda düzenlemeler yapılmasına rağmen şiddetin ortaya çıkması noktasında ciddi problemlerimiz var. “Kol kırılır yen içinde kalır” düşüncesinden hareketle, konunun Aile hiyerarşisi bağlamında değerlendirilmesinin önüne geçilmesi noktasında sıkıntılarımız var. Bu sebeplerle aile içi şiddet sürekli hale geliyor ve aile içi şiddeti tespit etmek mücadele etmek zorlaşıyor.

HAK-İŞ olarak bu konu üzerinde de çalışıyoruz. Konfederasyonumuz bünyesinde oluşturacağımız ofisler aracılığıyla aile içi şiddete maruz kalan üye ve vatandaşlarımızı tespit etmek ve sonrasında destek olma noktasında neler yapabiliriz diye düşünüyoruz.

Çalışma hayatına girecek kadınlarla ilgili çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Çalışma hayatına atılacak kadınların bazı barikatlarla karşılaştığını duyuyoruz.  HAK-İŞ olarak tüm kadınlara rehberlik edecek ofisler oluşturmayı düşünüyoruz.

Bizim HAK-İŞ olarak sorumluluğumuz sadece üyelerimiz bağlamında değil, toplumumuz için sorumluluklarımız var. HAK-İŞ olarak, C190 sayılı Şiddet ve Tacizin Önlenmesi Sözleşmesi hakkında inisiyatif aldık. Konuyu ilgili bakanlıklarla, parti temsilcilerine ve sosyal taraflara anlattık. C190 sözleşmesiyle ile ilgili taleplerimizi ileterek, neden imzalanması gerektiğinin altını çeşitli platformlarda çizdik.

Hatta daha da ileriye giderek, C190 sayılı sözleşmenin imzalanmasını beklemeden örgütlü olduğumuz işyerlerinde sözleşmeyi, imzaladığımız toplu iş sözleşmelerine dahil etme noktasında çalışmalara başlattık.  Bu çalışmayı da son şamaya getirdik ve ilerleyen günlerde konuyu kamuoyu ile paylaşacağız.

HAK-İŞ Konfederasyonu olarak hem sosyal hayatta, hem iş hayatında, hem de aile içinde görülen şiddetin önlenmesine karşı bir duyarlılık oluşturmaya çalışıyoruz.

Öz İplik İş Sendikamızın hem projeleriyle, hem imzaladığı toplu iş sözleşmeleriyle kadına yönelik şiddet ve tacizin önlenmesi konusunda önemli adımlar attığını görüyoruz.  Şiddetle mücadele kolay değil, hala yapmamız gerekeni atmamız gereken önemli ve büyük adımlar var.

Ancak birlikte mücadele ilde sorunun üstesinden gelebileceğimiz aşikârdır. Biz kadınların çalışma hayatında ve sendikal mücadele de de etkin şekilde yer almasını istiyoruz.

Konfederasyonumuzun 2011 yılında gerçekleştirdiği genel kurulunda almış olduğu bir karar var. Bu karar, ülkemizin, bölgemizin ve küremizin tüm mazlum ve mağdurlarının konfederasyonumuz HAK-İŞ’ten alacaklı olduğudur. Bu inançla biz tüm insanlık adına çalışmalarımıza devam edeceğiz.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürü Nurcan Önder şu açıklamalarda bulundu:

Öz İplik İş Sendikasına, HAK-İŞ Konfederasyonuna ve Proje Koordinatörüne bu önemli proje için teşekkür ediyorum. Ülkemiz kadına yönelik şiddetle mücadele noktasında çok yol aldı. Çalışma Genel Müdürü olarak, çalışma hayatında kadınların katılımı, ülkelerin kalkınmasının bir parçasıdır. Özel de ise kadının kendisi ve ailesini iyi yerlere taşımasının bir parçasıdır. Anayasamız basta olmak üzere pek çok kanunumuz şiddet ev kadınları koruyucu hükümler içermektedir. Şiddet tüm kanunlarda yasaklanmıştır.

4857 iş kanunumuzda şiddete karşı hükümler bulunuyor. Ancak kadına yönelik şiddetin önlenmesi adına toplumumuzda biraz da kadınlar özelinde pozitif ayrımcılıklar yapmamız gerekiyor ki eşitlik sağlanabilsin. Burada amaç kadınların işgücüne katılımlarını arttırmaktır. Biz bazı sorunların ebeveynlere verilmesi yönünde düzenlemeler yaptık ve  iş kanununa ebeveyn ıznı getırdık.  Şahsım ve bakanlığım adına, kadınların istihdama katılımlarının arttığı, daha güzel ve nitelikli işlerde çalıştıkları dönemleri görmeyi ve yaşamayı hep beraber diliyorum.

ILO Türkiye Ofisi Direktörü Numan Özcan konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

Öz İplik İş Sendikası  her zaman kadın istihdamını ve kadın erkek eşitliğini savunan bir sendika. Son yıllarda da kadına şiddetin engellenmesinin ve istihdam edilmesine yönelik projeler yürüten bu konuda örnek bir sendika. Bunun için Öz İplik İş sendikasına teşekkür ediyorum. İş yerinde kadına yönelik şiddete karşı bir yol haritası konulacak olması ve bunun sosyal diyalog platformu ile yapılacak olması son derece onur verici. Ilo’nun 190 sayılı sözleşmesinin onaylanması burada çok büyük bir önem arz edecektir. İlk uluslararası bir sözleşmeyle sahaya çıkmış olduk. Daha iyi bir çalışma alanı ancak ve ancak şiddet ve tacizin ortadan kaldırılmasıyla olacaktır. Umarım Türkiye’de bu noktada Ilo 190 sayılı sözleşmeyi kabul ederek çalışmalarına devam eder. Hepinize çalışmaları ve emeklerinden dolayı teşekkür ediyor verimli bir toplantı olmasını diliyorum.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü şu açıklamalarda bulundu:

“Buradan Öz İplik İş Sendikasına, HAK-İŞ Konfederasyonuna ve burada bulunan tüm kurum ve kuruluşların, derneklerin temsilcilerine teşekkür ediyorum. Türkiye ve dünya için çok önemli bir konu için bir aradayız. Aslında en önemlisi, şiddetin önlenmesi elini taşın altına koyabilmektir.

Türkiye’de en büyük sorunumuz çeşitli mekanizmaların etkin bir şekilde kullanılmamasıdır. 20 Mart’tan  bu yana yaklaşık 250 kadın katledilmiştir. Bu konuyu hukuka götürmüş olsak da uzayan yargı süreçleri, işleyişimizi engellemektedir. Burada toplum adına bizim yapmamız gereken üzerimize düşenleri yapıyor muyuz diye sormak gerekir.

Türkiye’de kadına yönelik politikalar üretilmeye başladığından beri bizde mekanizmaları harekete geçirmekle alakalı çalışmalar başlattık. Her şeyden öte mekanizmalara ulaşabilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bakanlıkları  ve ilgili sosyal tarafları da bu konu hakkında  politika üretmeye davet ediyoruz. Uluslararası anlamda ve Avrupa birliği gibi birçok küresel anlamda politikalar izliyoruz”

IndustriALL Küresel Sendika Genel Sekreter Yardımcısı Kemal Özkan konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

“Öz İplik İş Sendikasının yürütmüş olduğu proje son derece önemli. Birleşmiş milletler coviz19 sürecinde artan şiddet nedeniyle cinsiyete dayalı şiddettin arttığını ilan etti. Neden kadın konusu önemli: Biz uluslararası alanda demokrasi kalite seviyesini görmek, anlamak istediğimiz  zaman bazı temel parametrelere bakarız. Bu parametrelerde politik olanlar var ve doğrudan polıtık olmayan hususlar var.

Bizim için kadın konusu çok önemli. IndustriALL Küresel Sendika olarak kadın çerçevesinde önemli kampanyalar yürütüyoruz. Hem işyerimizde hem sendikamızda “şiddete hayır” kampanyaları yürütüyoruz. Öz İplik İş Sendikamızda bu kampanyaya taahhüttü olan bir sendikamız. Bu noktada aldıkları inisiyatif için teşekkür ediyoruz. Türkiye’deki sendikalara da çok önemli görevler düşüyor. Kadın konusunda insiyatif almak ve bazı konuları hayata geçirebilmek için bu tarz projelerin ve faaliyetlerin yapılması gerekiyor. Sözleşmenin kabul edilmesini kalpten istiyoruz”

Industriall Avrupa Genel Sekreteri Luc Triangle konuşmasında şu açıklamalarda bulundu:

“Bugün gerçekten hayati konuyu konuşacağız. Kadına yönelik şiddet ve ve taciz çok önemli bir konu. Bu konuyu görmezden gelemeyiz . Çünkü bu sorun sadece bölgesel ve yerel düzeyde olan bir sorun değil. Her yerde karşımıza çıkan bir sorun. Genel anlamda Avrupa ve dünya düzeyinde karşımıza çıkıyor. Kesinlikle kabul edilebilir bir durum değil.

Industriall Avrupa olarak güçlü bir kadın komitemiz var. Bu konu hakkında çalışmalar yürütüyoruz. Gücün kötüye kullanılması kabul edilebilir bir durum değil.

Bu yüzden net bir şekilde konu hakkındaki tavrımızı ortaya koymamız gerekiyor. En güçlü ifadelerle gün içerinde kadının karsına çıkan ve İşyerlerinde ve farklı yerlerde kadının karşılaştığı şiddet ve tacizi en sert ifadelerle kınıyoruz.

Son iki yılda insanlar daha fazla evden çalışmaya başladığı için şiddetin de arttığını görüyoruz. Bu süreçte aile şiddetin ve işyeri şiddetinin birleştiğini de gördük., Bu bağlamda 190 sayılı ILO anlaşması önem taşıyor”

Açılış konuşmalarının ardından ILO Türkiye Ofisi Kıdemli Program Yöneticisi Ebru Özberk Anlı tarafından “Çalışma Yaşamında Şiddet ve Taciz” konusunda ILO  sözleşmesinin sunumu gerçekleştirildi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü moderatörlüğünde  “Çalışma Yaşamında ve Toplumsal Şiddet ve Tacizin Önlenmesine Dair Sorunlar ve Çözüm Önerileri” tartışıldı.

Toplantıda online bağlantı üzerinden Uluslararası Çalışma Örgütü Cinsiyet, Eşitlik, Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Daire Başkanı Chidi King moderatörülüğünde, şiddet ve tacizin önlenmesine ilişkin ILO C190 kabul eden ülke temsilcileri toplantımıza katılarak sunumlarını gerçekleştirdiler.

Toplantımıza online olarak Fiji Hükümetini temsilen Çalışma Standartları, İstihdam, Verimlilik ve Endüstri İlişkileri Bakanlığı Direktörü Atish Kumar,  İş Sağlığı ve Güvenliği Direktörü Tomasi Kama, Fiji Cumhuriyeti Sendikalarını temsilen Fiji Trade Union Congress (FTUC) Gençlik Komitesi Başkanı Mererai Vateqe, Namibya Cumhuriyeti Sendikalarını temsilen Namibya Sendika Kongresinden Toini VP Nauyoma, İtalya- Sendikalarını temsilen CISL İşçi Sendikaları Konfederasyonu -İş Sağlığı ve Güvenliği ve Çalışma Koşullar Yöneticisi Av. Cinzia Frascher, Arjantin-İşveren Temsilen Laura Gimenez--Sn Julio Corder açıklamalarda bulundu.

Habere ait görseller

Yücetepe Mahallesi Akdeniz Caddesi No:19 Çankaya / ANKARA

Tel: +90 312 232 06 07 (Pbx) Fax: +90 312 231 99 95

wwww.oziplikis.org.tr e-mail : oziplikis@oziplikis.org.tr

SENDİKAMIZ ÜYESİDİR